“Ne oynasam, oynayacak oyunum yok.” diye yırtınan arkadaşlarımın suratına büyük bir zevkle vurduğum tek bir cevap var. “Assassins Creed oynadın mı?” Karşınızda Assassins Creed 2.
Türünün öncüsü, hatta ilk temsilcilerinden olan, gizlilik ve açık dünya temalarını oyun dünyasının içine işleyerek bugüne kadar baş belası olmasını sağlayan serilerden biridir Assassins Creed. İlk oyunu yeteri kadar ses getirmese de 2. oyunları olarak bilinen Ezio üçlemesi Assassins Creed’in isminin her yerde duyulmasını sağladı.
Peki kim bu Ezio? Assassins Creed, Assassins Creed Ezio üçlemesi ve Assassins Creed 3’te karşımıza çıkan Desmond Miles’ın suikastçı atalarından biri. En efsanevilerinden biri. Peki ya Desmond nereden çıktı? “Kanama Etkisi” adı verilen bir teknoloji yüzünden modern Assassin’ler ve Tapınakçılar Desmond’a ihtiyaç duydu. Tapınakçılar? Assassin’ler? Onlar kim? Dediğinizi duyar gibiyim. Assassin’ler dünyanın yaratılışından bu yana Dünya’nın çoğu yerinde bulunan Eden parçaları, bir diğer deyişle güç objelerini koruyan, hikâyenin kötü adamları olan Tapınakçıların, bu eşyalar ile dünyaya hükmetmeye çalışan insanların, eline geçmesini engelleyen ve dünya düzenini koruyan bir nevi tarikattır.
Peki ya Kanama Etkisi? Desmond’un Ezio’nun soy ağacının son üyelerinden biri olduğunu söylemiştim. Kanama Etkisi Desmond’un kanını kullanarak geçmişteki atalarının anılarına ulaşmayı sağlayan bir teknolojidir diyebiliriz. Bu Teknoloji Desmond’a özgü değil tabii, bulunmuş her türlü kan/DNA örneğinde çalıştırılabilir. Peki ya neden bu ataların anılarına ihtiyaç var? Eski Assassinler Eden parçalarının çalınabileceğini, Tapınakçılar tarafından kullanılabileceğini ön gördükleri için bu parçaları saklama gereği duydular. Sakladıkları yerleri ise ancak anıları ile bulabileceklerini fark eden Tapınakçılar, bir sistem yarattı. Animus. Animus sistemi kan ya da DNA örneği içeren her şeyle çalışabilen, üst tarafta bahsettiğim kanama etkisini ortaya çıkartan teknolojidir.
Ana konumuz olan Assassins Creed 2’ye dönersek, hikâyemiz Desmond’un Animus’a girmesi, Ezio’nun anılarına erişmesi ile başlıyor. Ezio’nun anıları, ailesinin siyasi bir komploya karıştığı, babasının ve erkek kardeşinin asıldığı 15. yüzyılın Rönesans döneminde başlar. Ezio Auditore de Frienze’nin kendini ve ailesinin büyük bir siyesi komplo içinde olduğunu fark etmesiyle başlıyor. Peder Giovanni’nin son tavsiyesine uyan Ezio, babasının katillerini bulur, annesi ve kız kardeşiyle birlikte şehri Mario Amca’nın kır evine kaçar. Mario, Ezio’nun onu Floransa’dan San Gimignano, Forlì, Venedik ve nihayet Roma’ya götüren komplonun arkasındaki kişileri bulmasına yardım eder. Ezio daha fazla siyasi figür keşfedip öldürdükçe, aralarında Niccolò Machiavelli ve Leonardo da Vinci’nin de bulunduğu birçok müttefik kazanır; ikincisi, Altaïr’in kodeksin sayfalarında bulunan diyagramları kullanarak Ezio’nun ekipmanını geliştirmesine yardım eder. Sonunda Ezio, komplonun beyni olduğuna karar verir. Pazzi ailesinin yardımıyla Floransa’daki Medici ailesini ve Venedik’teki Barbarigo ailesini nihayet devirmeye çalışan İspanyol Rodrigo Borgia. Ezio, Borgia’yı Altaïr’in yüzyıllar önce kurtardığı benzer bir Cennet parçası olan Elma’nın elinde bulur ve Borgia’nın kendisinin Tapınakçıları efsanevi “köye” götürecek bir “peygamber” olduğuna inandığını öğrenir. Ezio, müttefiklerinin yardımıyla Borgia ile yüzleşebilir ve Elmayı kurtarabilir, ancak Borgia öldürülmeden önce kaçar. Ezio’nun müttefikleri, hepsinin suikastçı olduğunu ve Ezio’yu bir peygamber olarak gördüklerini ortaya çıkararak onun saflarına katılmasına izin verir.
Animus’un dışında ise hayat devam etmekte. Shaun ve Rebecca, ki kendileri Desmond’un yakınları olmakla birlikte güncel Assassin topluluğunun önemli üyelerindendir. Abstergo şirketi ve Animus hakkındaki araştırmalarını devam ettirmekte, Elma’nın gücünü anlamaya çalışmaktadırlar.
Basitçe şunu söyleyebilirim ki oyun dünyasının böyle bir oyuna ihtiyacı vardı. Eski dünyayla yeni dünyayı bağlayabilecek, bazen neyin gerçek olduğunu sorgulatacak uzun soluklu bir seri oyun dünyasının ihtiyacı olan şeydi. Assassin’s Creed bunu sağladı, Prince Of Persia’nın arkasında bıraktığı büyük kitleyi ve boşluğu doldurmak için yaratılmış seri 2007 yılından beri hayatlarımızda. Teşekkürler Ubisoft!
