Biz Kısa Açıklama: Yevgeni Zamyatin’in ünlü distopya romanı, totaliter bir toplumun hikâyesini anlatan bir bilimkurgu.
1920’lerde yazılan bu roman, distopya edebiyatının öncülerinden biri olarak kabul edilir ve daha sonraki distopya eserlerine ilham kaynağı olmuştur. Özellikle George Orwell’in “1984” adlı romanı ve Aldous Huxley’in “Cesur Yeni Dünya” adlı romanı üzerinde etkili olmuştur. Eğer bu üç kitabı okursanız, 1984 ve Özgür Yeni Dünya’nın Biz’den neleri almış olduklarını kolayca görebilirsiniz.
-Yevgeni Zamyatin-
Romanın Özeti
Roman, “Tek Devlet / One State” adlı bir toplumda geçer. Tek Devlet, sıkı bir şekilde kontrol edilen bir devlettir. Bu devlet bireysel özgürlüğün tamamen ortadan kaldırıldığı, merkezi bir yönetim sistemine sahip bir toplum inşa etmiştir. Bireyler, numaralarla adlandırılır ve kendi kişisel özelliklerini, düşüncelerini ve duygularını ifade etme özgürlüğüne sahip değillerdir. İnsanlar tüm hayatları boyunca rutin, disiplin ve kontrol altında yaşamaya mahkûmdur.
Hikâye, “D-503” adlı bir matematikçinin gözünden anlatılır. D-503, Tek Devlet’in bir uzay gemisi olan Integral’in inşasında görevlidir ve günlüklerine toplumun düzenini, yaşam tarzını ve sistemin işleyişini kaydeder. Ancak, D-503’nin düşünceleri ve yaşam tarzı, bir kadın olan “I-330” ile tanıştıktan sonra değişmeye başlar. I-330, D-503’e bireyselliği, özgürlüğü ve isyanı keşfetmesinde rehberlik eder.
“Biz” İncelemesi
Yevgeni Zamyatin’in distopya romanı “Biz”, okuyucuları totaliter bir toplumun karanlık dünyasının insan doğasını bastırmasını ve bireysel özgürlüğün yok edilmesinin sonuçlarını sorgular. Zamyatin, romanında toplumun kolektif bilincini, sansürü ve devletin insanlar üzerindeki sıkı kontrolünü eleştirirken, bireysel özgürlük, insani duygular ve yaratıcılık kavramlarına vurgu yapar.
Roman, bireysel özgürlük ile toplumun denetimi arasındaki çatışmayı ele alır. D-503, Tek Devlet’in düzenini önceden savunurken, I-330 ile tanıştıktan sonra içsel çelişkiler yaşamaya başlar ve kendi kişisel özgürlüğünü arzulamaya başlar. Bu çelişki, D-503’ün toplumun sınırlamalarından kaçmaya çalışırken (Bu konuya ayrıca değineceğim.) Tek Devlet tarafından baskılanmasıyla doruğa ulaşır.
Zamyatin, “Biz” aracılığıyla toplumun sınırlayıcı doğasını eleştirirken, insan doğasının temel özelliklerini de araştırır. Romanda, duyguların bastırılması, yaratıcılığın engellenmesi ve bireylerin birbirleriyle olan bağlantılarının kaybolması gibi unsurlar vurgulanır. Aynı zamanda, bireyselliğin değeri, insan özgürlüğünün önemi ve insan doğasının kaçınılmaz isyan arzusu gibi evrensel temalar da ele alınır.
Arada Kalmanın Verdiği Baskı ve Kullanılmak
Romanı okurken D-503’e üzülmeden edemedim. Hem Tek Devlet’e bağlı hem de Tek Devlet’in kurallarına tamamen zıt bir kadına duyduğu ilginin onu zamanla yıpratması karaktere karşı üzüntü duymama sebep oluyor. Hikâye ilerledikçe D-503’ün, Tek Devlet ile I-330 arasında sıkışıp kalmaya, iki taraf içinde suçluluk duymaya devam etmesi karakterin ruh yapısını daha da bozuyor.
Peki dönüp baktığımızda I-330 ve Tek Devlet bunlara değecek şeyler mi?
Tek Devlet’in baskıcı bir devlet olduğunu ve toplumu önemli ölçüde kısıtladığını biliyoruz. Peki I-330? O D-503’ü seviyor mu mesela? D-503’üç durumuna gerçekten içerliyor mu? Hayır. I-330, D-503’ü kullanmak için onu etkiler. Onu kendi tarafına çekmek için onunla duygusal olarak ilgileniyormuş gibi yapar. I-330’un D-503’e olan ilginin ardında D-503’ün İntegral’de çalışması yatmaktadır. Çünkü I-330, Tek Devlet’e karşı isyan başlatmak ister ve bunun için İntegral’i ele geçirmeyi amaçlar. Yani I-330’da Tek Devlet’te D-503’ü kullanılacak bir araç olarak görür. D-503 ise kendini boş yere yıpratır.
Yazara Övgü
Zamyatin’in yazım tarzı, net ve keskin betimlemelerle birlikte sürükleyici bir atmosfer yaratıyor. Okuyucular, Tek Devlet’in soğuk ve mekanik dünyasında gezinirken, romanın distopik atmosferine kapılmaktan kendini alamaz. Zamyatin, dil ve semboller aracılığıyla toplumun steril ve dehşet verici doğasını canlandırırken, okuyucuların kendi gerçekliklerini sorgulamalarına neden oluyor.
Son Sözler ve Kapanış
Sonuç olarak, “Biz”, distopya edebiyatının önemli bir örneği olan etkileyici bir romandır. Yevgeni Zamyatin, totaliter bir toplumun iç yüzünü göstererek insan doğasını ve bireyselliği sorgular. Bu roman, düşündürücü temaları, çarpıcı atmosferi ve akıcı yazımıyla okuyucuları derinlemesine düşünmeye yönlendirir. “Biz”, distopya edebiyatına ilgi duyan herkes için mutlaka okunması gereken bir başyapıttır.