1. Anasayfa
  2. Röportaj
Trendlerdeki Yazı

Call of Duty Yapımcısı Sami Onur ile Röportaj

Call of Duty Yapımcısı Sami Onur ile Röportaj
1

2008 yılında 4.sınıfa gittiğim dönem Call of Duty 4: Modern Warfare oynarken Pvt. Onur isimli bir karakter görmüştüm. ”Türk karakterin bu oyunda ne işi var?” diyerek heyecanlanmıştım. Ertesi gün okula gidip “Oynadığım oyunda Onur isimli karakter var.” diyerek arkadaşlarıma coşkulu ve heyecanlı şekilde anlattığımı hatırlıyorum.


Sonraki zamanlarda evime internet girmesiyle birlikte forumlarda bu karakterin gerçekten Türk olduğunu, Call of Duty yapımcısı olan Infinity Ward firmasında görev aldığını ismininde Sami Onur olduğunu Pvt. Onur karakterinin ona ithaf edildiğini öğrenmiştim.

Bugünkü konuğumuz Sami Onur. Keyifli okumalar dilerim.

Merhabalar. Öncelikle Sami Onur kimdir, bize kendinizi tanıtır mısınız?

Merhaba, tabii ki tanıtayım kısaca. İstanbul, Üsküdar’da doğdum, büyüdüm. Çocukluğumun bir kısmını bilgisayar başında oyun oynayarak, bir kısmını da sokakta oynayarak geçirdim. Üniversiteyi de gene İstanbul’da okudum, ITU mimarlık bölümünde. Sonra ABD’ye mimarlık masterı yapmak için gittim. Oradan mezun olunca direkt oyun yapmak istediğime karar verdim ve çeşitli firmalarda çalıştım. Şimdi ise kendi oyunum üstünde küçük bir ekiple çalışmaktayım.

Şu anda çalıştığınız oyun hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bilim kurgu mobil oyun olduğunu söyleyeyim ilk olarak. Casual Games kategorisine giriyor oynanma tarzı olarak. Grafik olarak da AAA diyebiliriz. Genel olarak hikaye anlatımının sürüklediği, oyuncuyu fazla zorlamayacak bir oyun. Co-op ve singleplayer modları olacak. Bunun dışında şimdilik bir bilgi vermem doğru olmaz.

Oyun sektöründe çalıştığınız firmalar ve çalışmış olduğunuz oyunlar nelerdir?

İlk olarak Genuine Games adlı, sonradan kapanan bir firmada çalıştım. Genuine Games firmasında Fight Club oyununa katkıda bulundum. Sonra Electronic Arts firmasında James Bond: Rogue Agent ve Medal of Honor: Europen Assault oyununa katkıda bulundum. Electronic Arts‘dan sonrasında Infinity Ward‘a geçtim. Call of Duty 2, Call of Duty 4, Call of Duty: Modern Warfare II ve Call of Duty: Modern Warfare III oyunlarında çalıştım. Sonrasında Infinity Ward‘dan ayrıldım ve oradan bir arkadaşımla piyasaya çıkmamış, şimdilik askıda duran bir mobil oyun yaptım ve 1.5 sene önce de kendi oyunum üstünde çalışmaya başladım.

Oyun sektörünün neresindesiniz? Bir oyun geliştirilirken katkılarınız neler oluyor?

Eskiden sadece grafikleri yapıyordum. Arada bir oyunun senaryosuna ya da oyunun genel hissiyatına dair fikir verdiğimde oluyordu. Ama son senelerde küçük ekiplerde çalıştığım için birçok işi yapmam gerekiyor. Grafikler, senaryo, oyun tasarımı, kademe tasarımı, müzikler, ses efektleri, kısaca kod yazma hariç her şey diyebilirim.

İşinizle ilgili en çok neyden keyif alıyorsunuz?

Yani, yaratıcılık gerektiren her şey keyif veriyor aslında. Grafikle alakalı her konu yaratıcılık gerektiriyor. Ses dizaynı ve oyun dizaynı da aynı şekilde.

İşinizin en zorlayıcı yanı nedir?

Bazen çıkan teknik sorunları çözmek ve bol bol test etmek zorunda kalmak…

Sizin için en zorlayıcı oyun hangisi oldu?

Üstünde çalıştığım kendi oyunum. Daha önce yapmaya alışık olmadığım şeyleri yapmam gerekiyor. Bu da ciddi yoğunlaşmak ve zaman ayırmak demek.

Yurtdışında oyun sektöründe Türk olarak yer almanın size getirdiği zorluklar oldu mu? Kimliğinizden dolayı ön yargıya, dışlanmaya maruz kaldınız mı?

Hiçbir zaman dışlanma ya da ön yargıya maruz kalmadım. Ofislerde hep iyi vakit geçirdiğim arkadaşlarım oldu. Sadece zorlandığım şey, zaman zaman ABD’li arkadaşlarımın arasındaki kendi kültürel geçmişleriyle alakalı muhabbetlere katılamamak oldu. İzledikleri TV programları, oynadıkları bilgisayar oyunları benimle farklı olduğu için. Böyle TV programı vardı, şöyle bilgisayar oyunu vardı deyip kendi aralarında muhabbetini yapıp benim de bu muhabbetlerine katılamamam zaman zaman zor geldi diyebilirim.

Size ilham veren, yaratıcılığınızı geliştiren oyun, film, dizi ya da kitap var mı? Var ise bizimle paylaşır mısınız?

Yani çok var. Şimdi hepsini listelemem zor olur. Ama hepsi için birkaç örnek vereyim. Kitap olarak Ursula K. Leugin’in Mülksüzler Kitabı, Salvatore’nin Dark Elf serisi. Oyun olarak Another World, God of War serisi. Film olarak Matrix ve Star Wars (ilk 3 film). Dizi olarak da Sons of Anarchy, The 100.

Oyun sektöründe bulunmanıza aileniz ya da arkadaşlarınız mı teşvik etti yoksa kendi aldığınız bir karar mıydı?

Kendi aldığım bir karardı. Babam hiçbir zaman karışmadı. Annem ise mimar olarak devam etmemi istiyordu. Okulda çok başarılı olduğum için annemin böyle bir fikri vardı. Kısacası kimse ne teşvik etti ne de engelleyecek herhangi bir şey yaptı.

Türkiye oyun sektörü hakkında neler düşünüyorsunuz?

Türkiye oyun sektörünü aslında son birkaç senede daha çok takip etmeye başladım. Özellikle mobil oyun piyasasına önemli katkıda bulunan Türk yapımcılar olduğunu görüyorum. Onun dışında çok popüler olmayan ama kalite olarak da sağlam bir standart yakalamış PC oyunları karşıma çıkıyor. Hoşuma gidiyor.

Oyun sektöründe birisi olarak, oyun sektöründe kariyer yapmayı düşünen Türk gençlerine verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?

Tabii ki genel tavsiyeler verebilirim. Herkesin merakı ve yeteneği farklı olduğu için şimdi kişiye özel bir tavsiye veremeyeceğimden kabaca bir iki bir şey söyleyeyim. Öncelikle İngilizceyi çok iyi öğrenin hatta ikinci yabancı dili de iyi öğrenirseniz daha iyi. Oyun oynamak dışında kendinizi besleyebileceğiniz, yeni şeyler öğrenebileceğiniz farklı ilgi alanları edinin. Bu edindikleriniz kesinlikle bir şekilde oyun yapmanız durumunda sizin için önemli katkı veren unsurlara dönüşecektir.

Kendisiyle röportajdan sonra sohbet ettik. Kendisinin de benim gibi shooter oyunlarda iyi olmadığını, benim gibi RTS (strateji) oyun tarzını sevdiğini ve yine benim gibi Civilization oyununu çok sevdiğini öğrendim. Ayrıca çok içten ve cana yakın kendisi. Hiç egosu yok. Bilgi paylaşmayı çok seviyor. Düzgün ve sağlam karakterli, takdire şayan birisi. Kendisiyle röportaj yaptığım için onur duydum ve kendisine şükranlarımı sunarım.

Söyleyeceklerin mi var? Discord’a gelip sohbete katıl.

Bilmediğimi bildiğim şeyler, bilmediğimi bilmediklerimin yanında devede kulaktır.

Yazarın Profili

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (1)

  1. 8 ay önce

    Böyle büyük oyunlarda bulunmuş biriyle yapılan bir röportajı görmek çok güzel. Özellikle bi fps sever olarak bayıldım. Türkiye’den de böyle isimlerin çıkabileceğini görmek gerçekten şaşırtıcı benim adıma çünkü küçüklüğümden beri hiç duymadığım bir şeydi türk oyun geliştiricisi. Umarım böyle insanların sayısı ülkemizde artar ve umarım bende böyle büyük yerlere gelebilirim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir