1. Anasayfa
  2. Oyun

Warframe İncelemesi

Warframe İncelemesi
1

Hiç eski nesil savaş silahlarının, eski nesil savaşçıların gelecekte olup gerçekten de savaşabileceğini düşündünüz mü? Belli ki Digital Extremes bizden önce düşünmüş. “Uzay Ninjaları” teması adı altında yeni bir oyun yaratmış ve de çok güzel olmuş. Karşınızda, WARFRAME!

Warframe TPS birçok oyunculu MMO’dur. (TPS “Third Person Shooter”, yani “Üçüncü Kişi Bakış Açısı”nı ifade ederken, MMO ise “Massively Multiplayer Online” yani “Devasa Çok Oyunculu” türünü ifade eder.) Çıktığı günden bu yana fazlasıyla değişen, aynı zamanda fazlasıyla etkin bir oyuncu kitlesine sahip olan Warframe, Steam verilerine göre aktif olarak 41.000 oyuncu sayısına sahip. Oyunun sadece Steam üzerinden dağıtılmadığını da hesaba katmak gerekir tabii.

25 Mart 2013 tarihinde piyasaya sürülmüş, hâlâ geliştirilmeye ve hikâye olarak güncellenmeye devam eden bir yapımdır Warframe. Ortalama 116 saat 30 dakika süren bir ana hikâye tamamlama süresine sahip. Fakat oyun neredeyse “bitmeyecek” şekilde dizayn edildiği için yüksek saatlere ulaşan oyuncuların sayısı da az değil. (3670 saat civarlarındayım, hâlâ sarıyor…)

Başları her ne kadar çoğu insana sıkıcı geliyor olsa da bir pik noktasına sahip, pik noktasına ulaştıktan sonra oyun yüksek bir tatmine ulaşıyor. Aslında oyunun teması hikâyenin belli bir bölgesine ulaşana kadar anlaşılmıyor. Hikâyesi ana unsuru olan bir oyun için belki de bir eksi diyebiliriz. Yine de The New Strange Quest’inden sonra hikâyesi daha da sağlamca akan, Tenno’nun ve Warframe’in sırlarını ortaya çıkartan ve evren hakkında daha çok bilgi vererek yeni oynanış mekanikleri ekleyen bir hikâye sistemine sahip. Ortalama bir TPS oyuna göre çok hızlı ve dinamik bir oynanışa sahip bir oyundur Warframe, Slash, Dash and Run temasında genel bir hareket şemasına sahiptir. Oyun özellikle hareket şemasına fazlasıyla dayanmakta. Hatta zipline adı verilen iki yükseklik arasındaki gergin halatların yarattığı bir bug ile ortaya çıkan bir hareket, kitle tarafından çokça beğenilince oyuna Bullet Jump adı ile oyuna eklendi.

Silah çeşitliliği olması gerektiğinden daha geniş bir silah yelpazesine sahiptir. Örneğin birincil, yani ana silahlar garip biyo-teknolojik bir yaydan soğuk ışını yayan garip bir teknolojiye kadar evrilebiliyor.

Ve en güzel kısmı oyun içindeki bütün içeriğe para ödemeden sahip olabiliyor olmanız. Trade (ticaret) sistemi üzerine kurulu bir ekonomi yürütür Warframe. “Prime” para birimi, yani oyun içinde marketten bir şeyler satın almanızı sağlayacak, işlerinizi hızlandıracak para biriminin adı “Platinum” olarak geçmekte. Başlangıçta takaslanamayan 50 platinum ile başlayan Tenno, bu 50 platinumu istediği şekilde harcayıp her türlü pişman olmaktadır aslında. Sonrasında Void Relic’lerini -ki kendisi ayrı bir oyun modudur ve çok fazla plat kazandırabilir- kırarak takas sistemi yolu ile Plat “kasıp” istediğine erişmek gerçekten büyük bir tatmine ulaştırıyor.

Hikâye:

Oyuna ilk girdiğinde Tenno’yu (Oyuncuya Tenno olarak hitap edilir.) biraz uzun bir animasyon karşılar. Lotus’un dinlendirici sesi ile uyanır, Tenno uzun, çok uzun uykusundan. Bir ormanda, savaşın enkazları arasında bulur kendini, eski düşmanları peşinde.

Bir Grinner yüksek tümeni tarafından kovalanan karakterimiz Eski Savaş’ın enkazlarından birine, bir Orokin Kulesi’ne rast gelir. Belki de başından beri aradığı yer burasıdır, var gücüyle koşar kuleye. Grineer hâlâ arkasındadır, bırakmaz ensesini. İçeride 3 tozlanmış Warframe görür. Eski görkemli görüntülerinden ve hareketlerinden uzak birer silah, mükemmel şekilde korunmuş birer heykel gibi.

Belindeki eski püskü çantasına uzanır, kapalı bir Lotus çiçeği çıkartır. Lotus çiçeği Warframe evreninde kutsal uyanışı temsil eder. Bir devrin, gücün simgesi olan mor bir Lotus çiçeği. Nazikçe bırakır bir bir Warframe’lerin önüne. Saygısını göstermek içindir belki de bu eylem.

Ve ekran değişir, yıllar öncesine gider hikâye. Bu 3 saygın, güçlü Warframe’in son görevlerine. Eski bir Orokin Kulesi’ni korudukları, bu hâle nasıl geldiklerini gördüğümüz bir anıya.

Anıların dünyasından ayrılır, gerçek dünyaya döner görüntü. Grineer tümeni temkinli adımlarla bu isimsiz kıza yaklaşmaktadır. Kız ayağa kalkar, başlığını çıkartır. Sanki hiç orada olmamış gibi gözden kaybolur ve güçlü bir şimşek çakar. Oyun burada çok sakin ve hoş bir geçişe imza atar. Sinematikteki görüntü değişmeden oyun içine geçer ve kontrol oyuncuya bırakılır. Tenno 3, Warframe arasından bir seçim yapar ve başlar yolculuk, belki evrenin sonuna olan uzun bir yolculuk.

Hikayesi her zaman çok hoşuma gitmiş, kendimce Warframeler ve hikayeler yazmışlığım vardır. Özellikle yapımcıların oyuncu kitlesini fazlasıyla önemsemesi, hikâyeyi oyuncu odaklı olarak yönetmesi gerçekten hoş bir detay. Her silahın, her parçanın hatta her doğal yaşamdaki hayvanın bir hikâyesinin olması, hiçbir zaman %100 aynı olan bir haritaya denk gelmemek, açık dünyaların kendine hoş oynanış çeşitliliği ve durduraksız ilerleyişi ile gerçekten saatlerin harcanmasını hak eden bir oyun olduğunu düşünüyorum.

Warframe gözlerimin gördüğü en güzel Bilim kurgu temalı distopik oyunlardan biri. Felsefesi ne kadar derin olmasa da oynanışı ve hikayesi ile bu açığı kapatan Warframe, benim için adeta bir başyapıt.

Söyleyeceklerin mi var? Discord’a gelip sohbete katıl.

8.7
Warframe

  • Oynanış 8.5
  • Grafik 9
  • Ses 8.3
  • Kontroller 9
  • Hikaye 8.6
İlginizi Çekebilir

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (1)

  1. 8 ay önce

    İki defa başlayıp iki defa bıraktığım oyundur kendisi. Garip bir şekilde beni içine çekmedi. Bu yazıdan sonra bir şans daha vermeyi düşündüm ama hala tam emin değilim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir